Türkiye’de geliştirildi! Dünyada bir ilk: Trafikte ‘Trafidar’ dönemi başlıyor
İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak olan trafik radar sistemi Trafidar, Cube Incubation’da geliştirildi.
Teknopark İstanbul açıklamasına göre, teknopark bünyesinde yer alan kuluçka merkezi Cube Incubation’da, Türkiye için farklı alanlarda stratejik öneme sahip birçok proje geliştiriliyor.
2014’te Cube Incubation’da faaliyetlerine başlayan Radarsan, bu girişimler arasında yer alıyor. Radarsan’ın kurucu ortakları, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın davetiyle yurt dışındaki profesyonel işlerini bırakarak Teknopark İstanbul’da, uzaktan algılama teknolojileri konusunda uzmanlaşmış bir yüksek teknoloji girişimi olan Radarsan’ı kurdu.
Radarsan’ın ana faaliyet alanını; sensör füzyonu, radar ve yapay zeka projeleri oluşturuyor. Şirket ayrıca katma değerli, ihracata yönelik AR-GE projeleri üzerine çalışıyor.
Teknopark İstanbul’un AR-GE ve İnovasyon Destek Programı’ndan yararlanan Radarsan, 2022’de Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı kuruluşu olan Savunma Sanayi Teknolojileri (SSTEK) AŞ tarafından geliştirdiği yüksek teknolojiler ile yatırım yapılmaya değer görülerek iştirak oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Radarsan Genel Müdürü Serhat Doğan, yerli ve milli imkanlarla tasarladıkları dünyanın ilk doğuştan yapay zeka tabanlı trafik radar sistemi olan Trafidar’ın odak ürünleri olduğunu belirtti.
Trafidar’ın, Radarsan’ın 10 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirdiği yapay zeka platformunun en önemli ürünlerinden biri olarak öne çıktığını aktaran Doğan, “Trafidar, Savunma Sanayii Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı ortak projelendirilmesi çerçevesinde sahadaki kullanıcı ihtiyacına binaen geliştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kullanılacak olan bu sistem, teknik istekler dokümanı ile tanımlanan yüksek doğruluk oranlarıyla karayollarında gece-gündüz ve hava koşullarından bağımsız olarak dört şeride kadar olan araçların hızını, plakasını, markasını, modelini, tipini, konumunu ve rengini tespit ederek PolNet’e iletiyor.” ifadesini kullandı.
MANPRO, TERÖRLE MÜCADELE, İSTİHBARAT, KAÇAKÇILIK VE ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELEDE KULLANILIYOR
Doğan, geliştirilen yapay zeka platformunun bir başka stratejik ürününün ManPro olduğunu belirterek, ManPro’nun İHA’ların kırsalda yaptığı fonksiyonun bir benzerini şehir merkezlerinde yaparak terörle mücadele, istihbarat, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadelede kullanıldığını ifade etti.
Savunma sanayi, otomotiv ve endüstride seri üretim hatlarında dijitalleşme ve kalite kontrol yapan CoVision’ın ise otonom ve uzaktan algılama yöntemleriyle derin öğrenim yapay zeka görüntü işleme teknikleri kullanılarak geliştirildiğini vurgulayan Doğan, şunları kaydetti:
“CoVision, insan gözüyle yapılan tüm kontrolü otonom hale getirerek ölümcül kazalara neden olabilecek üretim kaynaklı hataları önleyerek kalite kontrol süreçlerini hızlandırıyor, maliyetin düşmesini sağlıyor. Dünyanın en iyi üretim sistemi olarak adlandırılan Toyota Üretim Sisteminde 2018 itibarıyla araçların üretim kalitesi CoVision’a emanet. Radarsan, sivil sektörde edindiği bu tecrübeyi halihazırda başladığı savunma sanayi üretimlerine aktararak üretim kaynaklı hataları fabrika içerisinde yakalayarak güvenlik güçlerine sahadaki ihtiyaç durumunda en iyi koşulda çalışan sistemleri göndermeyi hedefliyor.
Ayrıca, yapay zeka tabanlı insandan bağımsız karar metodlarıyla parça özelinde kanıta dayalı izlenebilirlik sistemi kurmayı, projelerdeki en büyük maliyet kalemlerinden biri olan Entegre Lojistik Destek (ELD) maliyetini minimize etmeyi, ihracatta Made in Türkiye algısına kaliteli ürünün müşteriye gitmesini sağlayarak pozitif katkı sağlamayı hedeflemektedir.”
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Fatih Özsoy da Radarsan’ın kurucularının Cumhurbaşkanlığı’nın davetine icabet ederek Türkiye’de çalışmalara başlaması ve Teknopark İstanbul’da büyük başarılara imza atmalarından mutluluk ve gurur duyduklarını belirtti.
Türkiye’nin beyin göçünü önleyecek altyapıları oluşturmada teknoparkların büyük sorumluluklar üstlendiğini aktaran Özsoy, “Bilim ve teknoloji alanında yetişmiş insanlarımızın ülkemizde çalışmalarını rahatlıkla sürdürebilmelerinin sağlanmasını, geleceğe yönelik kritik adımlardan biri olarak görüyoruz. Beyin göçünü tersine çevirmek için gayret gösteriyoruz. Kendileri, çalışmaları ve bu yaklaşımlarıyla başarılı girişimcilerimiz ve gençlerimiz için iyi bir rol model olmaktadır. Ülkemizin rekabet gücünü artıracak yeni projelerini heyecanla bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.